Kader, Şans ve Tesadüf: Modern Hayatta Dini Bakış
Kader, şans ve tesadüf kavramlarını modern hayatta İslami bakış açısıyla yorumlayın ve hayatın anlamını yeniden keşfedin
Kader, Şans ve Tesadüf: Modern Hayatta Dini Bakış
Günümüz dünyasında insanlar, karşılaştıkları olayları çoğu zaman şans veya tesadüf olarak yorumlamaktadır. Bir iş görüşmesinin olumlu geçmesini “şans”a, beklenmedik bir tanışmayı “tesadüf”e bağlamak neredeyse alışkanlık haline gelmiştir. Ancak İslam inancına göre hayatımızda yaşadığımız her olayın ardında Allah’ın takdiri ve kader planı vardır. Bu yazıda, modern hayatın karmaşasında sıkça karıştırılan bu üç kavramı — kader, şans ve tesadüf — İslami bakış açısıyla detaylı bir şekilde ele alacağız.
Kader Nedir ve Hayatımızdaki Yeri
Kader, Allah’ın ezelde olmuş ve olacak her şeyi bilip takdir etmesidir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Şüphesiz biz her şeyi bir ölçü ve düzen içinde yarattık.”
(Kamer Suresi, 49. Ayet)
Bu ayet, evrende tesadüfe yer olmadığını ve her şeyin ilahi bir planla işlediğini açıkça gösterir. İnsan doğmadan önce onun ne zaman, nerede ve nasıl bir hayat süreceği Allah’ın ilmindedir. Kader inancı, Müslüman’ın hayata güvenle bakmasını sağlar çünkü bilir ki başına gelen her şey, Allah’ın bilgisi ve hikmeti dâhilindedir.
Şans Kavramı ve İslam’daki Yeri
Modern yaşamda insanlar çoğu zaman başarıyı veya başarısızlığı “şans” kavramıyla açıklamaya çalışır. Ancak İslam’da şans kavramı, olayların gelişigüzel veya kontrolsüz şekilde meydana gelmesi anlamında kullanılmaz. Çünkü bu, Allah’ın her şeye hâkim olduğu inancına ters düşer. Kur’an’da şöyle buyrulur:
“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.”
(Bakara Suresi, 284. Ayet)
Bu ayet, her olayın Allah’ın bilgisi ve kudreti altında gerçekleştiğini gösterir. Dolayısıyla Müslüman, hayatındaki başarı ve nimetleri şansa değil Allah’ın takdirine ve lütfuna bağlar. “Şanslıydım” demek yerine “Allah nasip etti” demek, iman bilincinin bir yansımasıdır.
Tesadüf Var mı? Yoksa Hepsi İlahi Plan mı?
Tesadüf kavramı da benzer şekilde, olayların rastgele ve plansız şekilde meydana geldiği anlamına gelir. Fakat İslam inancında tesadüf yoktur. Çünkü Allah, kainatta olup biten her şeyi ezelden bilir ve her şey O’nun bilgisi dâhilinde gerçekleşir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Yeryüzünde hiçbir şey yoktur ki hazineleri bizim katımızda olmasın ve biz onları ancak belli bir ölçü ile indiririz.”
(Hicr Suresi, 21. Ayet)
Bu ayet, doğadaki düzenin, insan ilişkilerinin ve yaşanan olayların asla tesadüfî olmadığını açıkça ortaya koyar. İnsan bir olayla karşılaştığında bunu “tesadüf” olarak görse bile, aslında o olay ilahi bir planın parçasıdır.
Modern Hayatta Kader İnancını Kaybetmenin Sonuçları
Modern çağın getirdiği hız, rekabet ve bireysellik, insanları çoğu zaman kader inancından uzaklaştırmıştır. İnsanlar başarıyı sadece kendi çabalarının sonucu olarak görürken, başarısızlığı ise şanssızlığa bağlamaktadır. Bu yaklaşım, ruhsal huzursuzluk, kaygı, stres ve kibir gibi duyguları tetikler.
Kader inancını yitiren birey:
-
Başarısızlık karşısında yıkılır ve umutsuzluğa kapılır.
-
Başarı karşısında ise gururlanır ve kendini her şeyin merkezine koyar.
-
Hayatın adaletsiz olduğunu düşünerek isyan duygusuna kapılabilir.
Oysa Müslüman bilir ki, başarı da başarısızlık da Allah’ın bir imtihanıdır. İnsan elinden gelen gayreti gösterir, sonucu ise Allah’a bırakır.
Kader İnancı Ruhsal Dengeyi Nasıl Sağlar?
Kader inancı, insanın hem sevinçte hem de hüzünde dengede kalmasına yardımcı olur. Çünkü insan bilir ki:
-
Başına gelen iyilikler Allah’tandır, şükretmelidir.
-
Başına gelen sıkıntılar da Allah’ın bir imtihanıdır, sabretmelidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Müminin durumu gıpta edilecek gibidir. Çünkü her işi hayırdır. Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına sevindirici bir şey gelirse şükreder, bu onun için hayır olur. Başına sıkıntı gelirse sabreder, bu da onun için hayır olur.”
(Müslim, Zühd 64)
Bu hadis, kader inancının insana psikolojik direnç kazandırdığını ve hayata olumlu bakış sağladığını göstermektedir.
Günlük Hayatta Kader Bilinciyle Yaşamak
Modern hayatta kader bilincini korumak için bazı adımlar atılabilir:
-
Her olayın Allah’ın bilgisi dahilinde olduğunu hatırlamak
-
“Şanslıydım” yerine “Allah nasip etti” demeyi alışkanlık haline getirmek
-
Olumsuz durumlarda isyan yerine sabırla yaklaşmak
-
Başarı karşısında gurura kapılmadan şükretmek
-
Dua ederek Allah’a tevekkül etmek
Bu bakış açısı, insanın hem dünyada huzurlu bir hayat sürmesini hem de ahiret için hazırlıklı olmasını sağlar.
Sonuç: Şans ve Tesadüf Yok, Sadece Allah’ın Takdiri Var
Sonuç olarak, şans ve tesadüf kavramları İslam inancında geçerli değildir. Hayatımızdaki her olay, küçük ya da büyük, Allah’ın bilgisi ve kudreti dahilinde meydana gelir. Modern hayatın getirdiği karmaşa içinde, bu hakikati unutmamak ve her durumda kader bilinciyle hareket etmek, hem ruhsal dengeyi sağlar hem de insanı Allah’a daha yakın kılar.
Unutmayalım ki, hayatın kontrolü bizim elimizde değil; fakat gayret etmek bizim görevimiz, sonucu belirlemek ise Allah’ın takdiridir.