Bu hikâye, Kelime-i Tevhid'in gücünü ve İslam'daki derin anlamını anlatıyor. İman ve teslimiyetin kalplere yerleştiği, insanı Allah'a yaklaştıran bir hikaye
Rivayet edildiğine göre, Musa (aleyhisselam) zamanında İsrailoğulları arasında, insanların en abidi denilebilecek bir adam vardı. Yine Hz. Musa (aleyhisselam) zamanında, insanların en şerlisi ve günahkarı denilebilecek bir adam vardı. Bir gün bu abid zat öldü. Hz. Musa'ya (aleyhisselam) "O cehennemliktir" diye vahyedildi. Günahkar adam da öldü ve onun için de "O cennetliktir" diye vahyedildi. Musa (aleyhisselam) abid adamın evine giderek hanımına,
Onun ne gibi amelleri vardı? diye sordu. Kadın,
Sizin de bildiğiniz gibi o çok ibadet eden biriydi, dedi. Musa (aleyhisselam) tekrar,
Onun ne gibi amelleri vardı? diye sordu. Bu sefer kadın,
Kocam her yatağına yattığında, "Eğer Musa'ya indirilen şey hak ise, bize müjdeler olsun!" derdi, dedi.
Bu sefer Musa (aleyhisselam) kötü olarak bilinen adamın evine gitti. Hanımına,
Onun ne gibi amelleri vardı? diye sordu. Kadın,
Sizin de bildiğiniz gibi, o insanların en kötüsü denilecek biriydi, dedi. Musa (aleyhisselam) tekrar,
Onun ne gibi amelleri vardı? diye sordu. Kadın,
Kocam her yatağa uzanışında, "La ilahe illallah, Musa'nın (aleyhisselam) bize getirdikleri üzerine Allah'a hamdolsun" derdi, diye cevap verdi.
Nebi (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: "Her kim 'La ilahe illallah' derse, onun ağzından (bir nur şeklinde) yeşil renkli, üzeri inci ve yakutlarla bezenmiş, bembeyaz kanatlı bir kuş çıkar. Bu kuş semaya yükselir ve Arşın altına gider. Ondan arı vızıltısına benzer bir ses işitilir. Ona, 'Sakin ol' denilince o,
Hayır, beni söyleyen kişi bağışlanmadıkça sakin olmam, der. Bunun üzerine kelime-i tevhidi söyleyen kişi bağışlanır. Sonra bu kuşa, sahibi için kıyamet gününe dek istiğfar eden yetmiş bin dil verilir. Kıyamet günü olduğunda bu kuş gelir ve sahibinin elinden tutar. Ona önder ve rehber olarak cennete götürür."
