Hangi Durumlarda Endişe İçinde Olmak Gerekir?
Bu makale, İslam'a göre hangi durumlarda endişe duymanın doğal ve gerekli olduğunu ele almakta, endişenin iman ve ahlaki sorumluluklarla ilişkisini incelemektedir.
Hangi Durumlarda Endişe İçinde Olmak Gerekir?
Fakih Ebü'l-Leys Semerkandi (rahmetullahi aleyh) şöyle der: İyi ve salih amel işleyen kimselerin, şu dört hususta korku ve endişe içinde olmaları gerekir. Kötü ameller işleyenlerin ise hangi korkuları taşımaları gerektiğini var sen düşün!
Birincisi: Yapılan amellerin kabul edilmemesi endişesi. Nitekim Allah (celle celaluhu) bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: "Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder" (Maide, 5/27).
İkincisi: Riya korkusu. Allah (celle celaluhu) şöyle buyurur: "Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak Allah'a kulluk etmeleri emrolunmuştu" (Beyyine, 98/5).
Üçüncüsü: Yapılan salih amelin korunabilmesi ve ahirete kadar götürebilme endişesi. Allah Teala buyurur ki: "Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır" (En'am, 6/160). Görüldüğü gibi, bu ayet, yapılan salih amellerin ahirete kadar korunmasını şart koşmaktadır.
Dördüncüsü: Bir daha başka bir ibadet yapıp yapamayacağı endişesi. Çünkü insan, bundan sonra başka bir ameli yapmaya muvaffak olup olamayacağını bilemez. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurur: "(De ki:) Başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir" (Hud, 11/88).