Allah’a İman ve Teslimiyet

Allah’a iman, kulluğun temelidir. Teslimiyet ise bu imanın fiiliyata dökülmesidir; kulun kalben ve fiilen Rabbin hükmüne razı oluşudur.

Allah’a İman ve Teslimiyet
Allah’a İman ve Teslimiyet

Allah’a İman ve Teslimiyet: Kalbin Sonsuz Güvene Yolculuğu

Her insan, fıtratında sarsılmaz bir güce sığınma arzusu taşır. Kimi bu arayışı malda, makamda, insanda arar; kimi ise Rabbini bulur ve gerçek huzuru onda bulur. İslam, sadece bir inanç sistemi değil; aynı zamanda tam bir teslimiyet halidir. Çünkü Allah’a inanmak, O’na güvenmek ve hayatını O’nun emrine bırakmak bir bütündür.

Bu yazıda, Allah’a olan imanın ve teslimiyetin ne anlama geldiğini, neden bu kadar hayati olduğunu ve bir Müslüman’ın kalbinde nasıl kök salması gerektiğini birlikte ele alacağız.

1. Allah’a İman: Her Şeyin Temeli

Kelime-i Tevhid, İslam’ın özüdür:
“Lâ ilâhe illallah.”
Yani: “Allah’tan başka ilah yoktur.”

Bu söz sadece bir inanç ifadesi değil, aynı zamanda hayatın merkezine Allah’ı koymak demektir. Çünkü iman, sadece varlığı kabul etmekle sınırlı değildir. Allah’a iman eden bir kalp, O’na güvenmeyi, O’na boyun eğmeyi ve her halükarda O’na yönelmeyi de öğrenir.

Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyurur:

“Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığında kalpleri ürperir; O’nun ayetleri okunduğunda imanları artar ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.”
(Enfal, 2)

Gerçek iman, kalpte bir ürperti meydana getirir. Çünkü mümin bilir ki Allah’ın kudreti sonsuzdur, ilmi her şeyi kuşatır ve hikmeti her işte vardır.

2. Teslimiyet Nedir?

Teslimiyet, sadece “kabul ettim” demek değildir. Teslimiyet; şarta bağlı olmayan, beklenti gütmeyen, derin bir boyun eğiştir. Allah’ın her emrini, her hükmünü, her takdirini sorgulamadan kabul etmektir. Ve bu, zayıflık değil, tam tersine iman gücünün en yüksek seviyesidir.

Hazreti İbrahim (a.s.)’ın hayatı bu konuda en çarpıcı örnektir. O, Rabbinden bir emir aldığında duraksamadı. Oğlunu kurban etmekle imtihan edildiğinde bile tereddüt etmedi. Çünkü biliyordu ki Allah’ın emrinde hikmet vardır.

“Rabbi ona: ‘Teslim ol!’ dedi. O da dedi ki: ‘Âlemlerin Rabbine teslim oldum.’”
(Bakara, 131)

Teslimiyet, “Ben biliyorum” demek değil; “Sen bilirsin, ya Rabbi” diyebilmektir.

3. Allah’a Teslim Olmak Neden Zordur?

İnsanoğlu, kontrol etmeyi, plan yapmayı, sonucu bilmek ister. Ancak hayat her zaman bizim istediğimiz gibi gitmez. İşte bu noktada, birçok insan bocalar. Teslimiyetin en zor tarafı da budur: Bilmediğimiz bir geleceği, Allah’ın bildiğine güvenerek O’na bırakmak.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur ki:

“Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül etseydiniz, kuşlar gibi sabah aç çıkıp akşam tok dönersiniz.”
(Tirmizi, Zühd 33)

Buradaki tevekkül, pasif bir bekleyiş değil; elinden geleni yaptıktan sonra sonucu Allah’a bırakma halidir. Teslimiyet, sadece dua ederken “Ya Rabbi” demek değil; duadan sonra gelen takdire de “Elhamdülillah” diyebilmektir.

4. Teslimiyetin Kalpteki Tezahürü

Allah’a teslim olmuş bir kalpte şu özellikler görülür:

  • Sükunet: Sarsıcı olaylar karşısında bile kalp huzurunu kaybetmez. Çünkü bilir ki her şey Allah’ın takdiriyledir.

  • Sabır: Zorluklar karşısında isyan etmez. Sabırla bekler. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

  • Şükür: Bollukta da, darlıkta da şükreder. Çünkü her nimetin Allah’tan olduğunu bilir.

  • Kanaat: Azla yetinmeyi bilir. Çünkü rızkı verenin Allah olduğuna inanır.

  • Ümit: Hiçbir zaman umutsuzluğa düşmez. Çünkü Allah’ın rahmeti geniştir.

5. Teslimiyetin En Güzel Örnekleri

Hazreti İbrahim (a.s.):

O, teslimiyetin simgesidir. Putları kırdığı için ateşe atıldı ama “Hasbiyallahu ve ni’me’l-vekîl” (Allah bana yeter, O ne güzel vekildir) diyerek teslim oldu. Ateş, ona serinlik ve selamet oldu.

Hazreti Musa (a.s.):

Firavun’un ordusu karşısında denizin kenarına geldiğinde kavmi telaşlandı. O ise:

“Hayır! Rabbim benimle beraberdir. Bana yol gösterecektir.”
(Şuarâ, 62)

diyerek teslimiyetini gösterdi.

Hazreti Peygamber (s.a.v.):

Taif’te taşlandığında bile beddua etmedi. Rabbine şöyle yalvardı:

“Ya Rabbi! Eğer bana gazaplı değilsen, ben hiçbir şeye üzülmem. Lütfunla beni sarıp sarmalamanı dilerim.”

6. Modern Dünyada Teslimiyet: Mümkün mü?

Bugün insanlar her şeyi kontrol altında tutmak istiyor. Plan, program, ajanda… Ama hayat bazen beklenmedik şekilde yön değiştiriyor. İşte burada gerçek teslimiyetin gerekliliği ortaya çıkıyor.

Teslimiyet, modern insan için bir zayıflık değil; tam aksine derin bir güç kaynağıdır. İnsan ne zaman ki “Ben her şeyi kontrol edemem ama Allah kontrol ediyor” diyebilirse, işte o zaman ruhu özgürleşir.

7. Teslimiyeti Güçlendirmek İçin Neler Yapılabilir?

  • Kur’an’ı anlamaya çalış: Çünkü Allah’ın kelamını tanıyan, O’na daha çok güvenir.

  • Allah’ın isimlerini öğren: “El-Vekîl”, “Er-Rahmân”, “El-Hakîm” gibi isimler, O’nun kudretine olan inancı artırır.

  • Dua et: Teslimiyetin en güzel yolu duadır. Her dua, bir teslimiyettir.

  • Geriye bak: Hayatında başına gelen nice şeyin ardından “iyi ki böyle olmuş” dediğin olayları hatırla. Bu, Allah’ın hikmetini gösterir.

  • Tevekkül pratiği yap: Bir konuda elinden geleni yaptıktan sonra sonucu Allah’a bırakmayı dene. Zihnindeki yükün nasıl hafiflediğini göreceksin.

8. Sonuç: Allah’a Teslimiyet, Kalbin En Büyük Hürriyetidir

Teslimiyet, Allah’a kul olmanın en samimi halidir. Teslim olan bir kul, ne geçmişin pişmanlığıyla yanar, ne geleceğin korkusuyla tükenir. Çünkü bilir ki “Allah ona yeter.”

Teslimiyet, aklı devre dışı bırakmak değil; aklı ve kalbi Allah’a emanet etmektir. İmanla birlikte teslim olan her kalp, dünya fırtınalarında sarsılmaz bir gemi gibi ilerler. Çünkü rotasını Allah çizer.

Son Dua ile Bitirelim:

“Allah’ım, kalbimizi Sana teslim olanlardan eyle. Bizi tevekkül edenlerden, sabredenlerden, şükredenlerden eyle. İmanımızı kuvvetli, teslimiyetimizi daim kıl. Ya Rabbi, bize razı olduğun kullardan olmayı nasip et. Âmin.”